Hakkımda

Fotoğrafım
amatör bilimci, profesyönel hukukçu

15 Ocak 2011 Cumartesi

KUR’AN-I KERİM’DE İNSAN

KUR’AN-I KERİM’DE İNSAN

Bu gün (14.01.2011) günü Selçuk Müftülüğünce düzenlenen Prof. Dr. Cevat AKŞİT Hoca’nın “Kur’an-ı Kerim’de İnsan” başlıklı konferansında ailecek bulunduk ve çok yararlandık. Konferansı düzenleyenlere başta ilçe müftümüz Veli BİLGİÇ hoca olmak üzere minnettarız.

Kendisini Televizyonlardaki sohbetlerinden tanıdığımız ve ailecek sevdiğimiz Cevat Akşit Hoca’nın konuşmalarından aldığım notları İNSANBİLİM açısından çok değerli bularak buraya alıyorum. Sanırım Hocamızın bu konuda yayınlanmış eseri var ya da elindeki notları yayımlayacak.

Konferansda tuttuğum özet halindeki notların bir kısmı şöyle..

İçinde bulunduğumuz batı medeniyetinde İNSANIN durumumu ele almakla işe başladı.. Batın medeniyetinde bizim eskiden beri sandığımız insana hürmet eden ve ona saygı duyan bir anlayış olarak bilinen HÜMANIZMA ya da Hümanist düşüncenin batıda sonraları fikir olarak başladığını ve bunun sosyal hayata ve hukuka yansımalarının daha sonra ortaya çıktığını görüyoruz.

İnsanı sadece biolojik bir varlık olarak değil de kendisine hurmet edilen ve haysiyeti olan bir varlık olarak görülmesi demek olan ümanist düşünceden önce ilk çağlarda kuvvetli olanın haklı olduğu orman yasası cereyan ederdi… Eski Roma’da insanın değeri anlaşılamamıştır. Kura çekilerek insanlar öldürülürdü.. gladiyatörler insanların gözleri önünde insanları öldürürlerdi.. İmparatorlar istedikleri insanları aslanlara yem olarak atarlardı. Orta çağda da İnsanların belirlenmiş kişiliği yoktu. Kilise karşısında bir değeri bulunmuyordu. Engizisyon işkenceleri bunun bir kanıtıdır. Yakında olan

Yeni Çağda …… tarafından insanın değeri ifade edilmeye başlandı fakat fikir halinde idi ve uygulaması yoktu. İspanya’da temizlendiği ve yakındığı için yakılıyordu. Fransada suçlular işken edilerek öldürülürdü ve kafanın kılıçla kesilmesi asillere mahsus bir ölümdü. Sanık işkenceler altında itirafa zorlanırdı.. Kızgın demirler ve sair işkencelerden sonra sağ çıkarksa bu Tanrı tarafından korunduğuna ve suçsuz sayıldığına delil olurdu. 1789 Fransız ihtilali bu gibi zülümlere yapılmış olsa da ihtilalciler de birbirlerini sorgusuz sualsiz öldürdüler.

Bütün bunlar Adnan CEMGİL tarafından tercüme edilmiş “Avrupa’nın üzerine Doğan İslam Güneşi” isimli Sigrid HUNKE’nin bulunduğunu söyledi Cevat Hoca…

Hasılı Din-i Mübin-i İslam’la birlikte ciddi ve fiili bir şekilde uygulamaya başlanan insanın haysiyetini tanıma ve ona hürmet etme demek olan İNSAN HAKLARI Avrupa’da uzun süre kağıt FİKİR üzerinde kaldı ve İslam Medineyetinin etkisiyle başlayan bu HÜMANİZMA fikrinin İslam medeniyetinin gerilemesinden sonra batının malı imiş gibi yeniden İslam ülkelerine, barış, demokrasi ve insan hakları adıyla satılmaya başlamasında garipliği ilk def’a hocanın konferansıyla farkettim.. bu fark konferansın benim için çarpıcı bir sonucu oldu.. bu yüzden saygıdeğer Hocamı burada minnet ve şükranlarımı arz ediyorum. Allah ebeden razi olsun.

Aslında bu gün bile Bosna Hersekte, Lübnan’da Filistin’de olanlar insan hakları konusunda batı medeniyetinin söylem boyutunda kaldığı eylem alanına geçmediği gösteriyor. Eski alışkanlıklarını unutmadıkları belli oluyor.

Bu notları geri kalanını bundan sonra yazmaya devam edeceğiz..

Kur’anda insan..

Kur’an insanlığın kurtuluşu için inmiştir.
Nebi insanlara yani alemlere rahmet için gönderilmiştir.
İslamın ideali insandır.
Din, düşünen insanı yüceltmek içindir.
Tin suresi dördüncü ayeti Ahsen-i Takvim’de yarataldığını söyler insanın.
Şahikaların en yükseğine çıkmak için örnek bir ümmet için Müslümanlar yaratılmıştır ve onların örneği de hazreti peygamberdir.
Kişilik sahibi olmak i Abd-ullah olmaktır.
Allaha kul olan kimseye eğilmez.
Kendine güvenip çalışarak yüce ve yüksek insan olur.
Yerde ve gökte her şey insana tabi kılınmıştır.
Isra süresininin yetmişinci ayetinde insanın üstün izzet ve şerefe mahzar kılındığı yazılıdır.
İnsan her yaratıktan üstündür.
İnsana hurmet, insana hizmet temel irade.. çünkü insan halifedir.
Allah’a izafeten, niyabeten ve vekaleten yaratıklara tasarruf sahibidir.
İşte bu yüzden Çanakkale’de namusumu kirletmeye gelenlere karşı koyuyoruz.
Allah’ın vekili olmak şerefli bir mazhariyettir.
“Sen kendini küçük bir cirm sanırsın oysa sende dürülmüş en büyük alem.” Diyen Hazreti Ali (K.V) bu şerefli mazhariyeti dile getirmiştir.
Bazı topraklar verimlidir.
Bazı insanlarda verimlidir.
İnsanlarda toprağın özellikleri olduğu gibi hayvanların özellikleri var.
TAVUS kuşu gibi güzeldir insan amma tavus kuşu gibi kusurunu dahi görmelidir.. tavus kuşu güzelliğini etrafa gösterirken ayağını bakıp vah vah dermiş.. İnsanda böyle olmalı.
Rabbimiz insanı ellerimle yarattım.. özene bezene halk ettim diyor.
Seni kokar bir domuz yaratsaydı kime şikayet edecektin ?
Bu ni’metlerin şükrünü unutma.
Kusuru gör.
Biz önceleri böyleyken dünyaları titretmişiz.. Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var dedirtmişiz. Ne zaman bunları yitirdik.. dünyaya niyabeti, yaratılanlara vekaleti ve arza hilafeti de kaybettik.
Toptan Allah’ın selametine dahil olmak, onun iradesine teslim olmaktır.
KİMSE GÖRMEDİĞİ zamanda O’nun emirlerinden dışarı çıkmamaktır.
İnanmanın gücü buradadır.
“Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa erinirim. Senin ile avunurum.” Diyen YUNUS bu teslimiyeti ifade ediyor.
Para, alkış ve kadın.. tapılan ilahlardır.
Numan bin Sabit yani imamı Ebu Hanife kervanı gelsede gelmesede Hamd eden bir KALBE sahip bir zengindi.. Zamanın başkadılığını reddettiği için Hapishanelerde kırbaçlanarak öldürüldü.. demek para ve alkış onun gönlünde taht kurmamıştı..
İnsan kalbi aynadır..
Çanakkale’ye minnettarlığımı göstermek için her sene talebelerimle oraya giderim.
M.Kemal Paşa, Çanakkale’de bölük bölük ölüme ve şehadete koşanlar için inanmayan bunu yapamaz diyor…
Kalb merkezdir, bu yüzünden inanınca ve O’nunla barışına rahatlarsın.
Ve gerçekten insan isen bu mutluluğu başkalarıyla paylaşmak istersin.
Onlara iyiliğe çağırır kötülükten sakındırırsın.
Bu Müslümanlığın markasıdır.
Yoksa yaptığın Müslümanlık ezbere olur.
Gerçek arzın halifesi.. bedeninden sızan kanlar ayakkabılarını doldursa da Taif’de dağların insanlar üzerine bindirilmesine gönlü razi olmaz.. Çünkü Yaradan onların rüzgarlarını ve yağmurlarını eksiltmiyor.Ancak o Yüce Nebiyi de Tanrı yerine oturtma her insan Allah’ın kuludur.. sevgini saygını yerinde durdur.

Biz Kitabın Kafir dediği gavurlara sövmeyiz.. insan konusunda Yahudiler ifrata kaçıyorlar Hristiyanlar ise tefrit yapıyorlar.. biz ise insanı insanlıktan çıkarmıyoruz.

Saldırmadıkça.. Müslüman değil diye kimseyi öldüremezsin. Dinde ikrah yani zorlama yoktur.. CİHAD zorla Müslüman etmek için değildir. Yahudi ve Hristiyan birbirine hayat hakkı tanımaz.

İnsanların doğuştan gelen EŞİT HAKLARI vardır.
Aynı ailenin, aynı ana babanın çocuklarıyız.
Asalet fazilete bağlıdır.
Makamlar çalışma sistemidir.
Kapıcının reyide birdir, müdürün reyi de birdir.
Bunlar Kur’andandır.
Kur’an böyle olduğu için Ebu cehil, Utbe, Şeybe ve Leheb gibi KOMPRADORLAR Müslümanlığa karşı çıktılır.
Bedir de 313 tane yoksul insan silahlı ve donanımlı bin zengin müşriki dağıttı. Çanakkale de öyle.. hafta bir kez hoşaf içebilenler tam donanımlı donanmalara karşı çıktılar.
Bedir harbinde sonra yere serilen müşrikleri kurda kuşa yem etmemiş toprağa gömdürmüştür. Çanakkale de Mehmetçik düşmanının yaralarını sarmıştır.
Bunlar Allah’a teslimiyetten doğan insana sevgi ve saygının bir ifadesidir.
İnsanların hepsi aynı ana babadan gelir. Allah nezdinde (yanında demiyorum yanındalık maddi bir birlikteliği içeriyor) en şereflisiniz ve en keremliniz takva ve ahlak bakımından en yükseğinizdir.
En yüksekte durana gıpta ve haset vardır.
Ernest Renan bunun için onu diline dolar.
Dr. Dozy bunun için hasedinden köpürür.
Namık KEMAL’in kelamından Renan’a cevabında Muhammedi Aşk yatar.
Das Kapital’i okudum, Hitleri okudum..
Okumaktan korkmayın.
Tek yanlı olmaktan korkun.
Allah katından en üstününüz, kadın ya da erkek demiyor, en karakteliniz, en şereflini, en ahlaklınız ve en güzeliniz olandır diyor.
Öyle ise güzel olun.
Kızmayın.
Aklınızı çalıştırırsanız, kızmaz güzel olursunuz.
Dinin üçte ikisini Hz. Aişe validemizden alıyoruz.
Dinin ilk maddi finansmanı Hz. Hatice annemiz tarafından yapılmıştır.
Kadın ve erkek eşittir.. mirsata erkeğin iki kadının bir hisse alması bir denge için konulmuştur. Çünkü evin geçimi erkeğe aittir.
Kadın duygusaldır ve bu da aklını örter.
İnsan milletini sever fakat bu ırkçılık yapmak ve ötekini hor ve hakir görmek demek değildir. Nankör olmayın yakınlarınızı sevin, milletinizi sevin fakat diğerleri asla işe yaramaz demeyin.
Her milletin bir karakteri vardır.
Her şehrin bir karakteri vardır.
Bu karakterlerle birbirlerini tanırlar ve birbirlerine yardım ederler.
Litearafu… bu demektir.
Milletler Adem ile Hava ailesinden gelirler ve insanlık ailesinin üyeleridir.
Veda Hutbesi.. ayırımcılığı kaldıran insan hakları bildirgesidir.
İnsanlık buna 20 nci asırda Birleşmiş Milletler ile ulaşabildi.
Hepimiz ademin çccuklarıyız.
Hasılı insan olmak bakamından fark yoktur.

Ancak insanın iki yanı vardır; biri altındaki Arz’dan topraktan gelen çamurlu ve hamurlu beden tarafı birde Arş’dan gelen üfürülmüş ruh tarafı.. Ruh tarafına yükselmeyen çamurlu tarafından dünyada insan olarak diğer insanlarla eşit yaşama hakkı vardır.
Ve yaşamın gerektirdiği diğer hak ve hürriyetler bulunmalıdır.

Evet, saygıdeğer Hoca’mın söylediğinden tutabildiğim bunlar ve yanlış değilse bunlardan Zat-ı Alisinin kabul ettikleri O’na aittir.

Rabbim hocamı orada dilediği gibi yüzü gibi GÜZEL konuşturdu ve bizde bunlardan istifade ettik. Allah kendisinden ebeden razı olsun.






Sağlıcakla kalın.

OSMANZİYA

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim


http://sites.google.com/site/yontembilim/
http://sites.google.com/site/insanilim

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/
http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/
http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/
http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/
www.yontembilim.com
www.insan-bilim.com